23
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1587
Okunma

Ellerimizi uzattık
Birbirimizin karanlığına…
Beyaza boyanmış siyahlardan kalma
Korkuları vardı düşlerimizin.
Avuç, avuç boşalttık ümitlerimizi ayak altına
Çiğnendik /mi/…
Solup sıyrılıyor bak
Güneşin izleri yavaş, yavaş akşamdan.
Çekiliyor canı toprağın;
İliklerinden taşıyorken matemi...
Uzanıyor bir sonraki güne zaman;
Şimdi kuru bir dal gibi.
Yol, yol soyulmuş tutunduğumuz geceler…
Belli ki bizden öncesinde de tutunan olmamış.
Yüz yüze kalınca duvarlarımızın yaşam oyuklarında,
Düşmemek için bir hiçliğe; saldırdık birbirimizin ellerine;
Tuttuk… tutunduk /mu/…
Rüzgarlar savuruyor geçmişi, gençliği;
Sarardıkça sararıyor ömür…
Ve zamandan kopuyorlar;
Yaprak, yaprak üstüne;
Biriktirilmiş yaşam sevinçleri.
Dilenmiş zamanı avuntumuza katmakla;
Sanmakla, sarmakla oyalandık.
Sıra, sıra seslendik içimizden
Oysa yan yanaydık, duyulmadı ama;
İç içe ağladık /mı/…
AsabiŞirin
28/10/2oo7
11:11