0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1599
Okunma

Kalemimin mülteciğili ile yüreğine iltica etmek için
kapına geldim Yâr . . .
Aklının berzah yanına sığınıyorum.
Sığındığım tümcelerden yorğun bir aşık çıkarıyorum,
gözlerinin siluletin’den...
Şimdi hangi elin yıkayacak,
sana özlemlerimde döktüğüm göz pınarlarımı ?
Ya çık gel, gülmeyen yüzüm gülsün,
yada unut sevme beni .!
İçimde’ki sessizce kalmış cenazem senmisin ?
Ağız dolusu edebsizliğimle,
kan revan içerisinde sana arz-ı mı iletiyorum .!
Sana tırnaklarımla kazıya kazıya,
ömrümden açtığım parantezlerimi,sen dolmadan kapattırma Yâr . . .
Kelimelerim cam kırıkları misali olsada,
cümlelerimde bul ’Sen’-i . . .
İstanbul gibi dol nefes-ime,sonsuz ezeli,ebedi...
İliklerime dek kavra beni,
en ücra’larımda sen var ol, yutkunur’ken dahi kesme nefes-ini.
Ya yak kavur benliğinle bedenimi,
yada içimde sana yanan ateş-i nâr-ımı söndüre söndüre bitir beni ...
5.0
100% (1)