2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1260
Okunma
Artık biliyorum
Gecenin sorgucu tenini ayın söküp götürdüğünü
Yanaklarındaki baharı kuzeye dönüp silen rüzgârı
Aşkı ve onun dokunmadığı her şeyin donakaldığı göksel zamanı
Sözün cinnetini taşıyan kül ve kum yığınlarında saklı ateşi intizarı
İçinde iç gizleyen ak Mür’ün kökünden, saflığı biliyorum
Tören çiçekleri, yas renkleri ve beyazın her yöne eğilişinde çıkan tufanı
Arp tınılarında okyanus dibini karanlığı
Dut ağacının sesinde gizli arazı, âhı
İçsel ayırdını çiğ ile çiyin
Ve çirişotunu tırmalayan belirsizliğin sonsuza aşılandığını
ilk nedenini aklın
Susuzluğu giderecek bir su birikintisidir şiir
İç odaları ormana açılan, kalbi
Ve kaplumbağanın göğüs kabuğunda saklı dermanı
Biliyorum
Kargının hangi emirle içlendiğini soluğa
Taşın damarlarını, durağan hızı çözümleyen elması
Kemirerek bitirdiğimiz, doğaya ait ne varsa
Benliğin ateşe dayanıklı dokusunu, giyindikçe soyunan sözü
Ah artık biliyorum örsünü dinleten susku seğirmesini kalbin
5.0
100% (8)