8
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
2755
Okunma

bir vurgun mevsiminde
kahreder
sürgündeki anılar
kaçarken
uykularım yabana
büyür suçlarım
küçülen aynalarda
kırılan hüzünlerle
ne kadar zordur
gölgesiz kalmak
ışığının düştüğü yerde
babasız ve anasız
bir kış düşünün
ustura gibi keskin
sıcağında donup kalan
kaygan düşüncelerin
yarasında batarken
vurulmuşluğumuzla
ne kadar zordur
ne kadar zordur
kararmış geceyi
beyaza boyamak
hüznün uzayan saçlarında
ağlarken
sıra sıra uçurumlar
korkunun sesine
aldanır
sararmış ellerinde
oysa
düzdedir uçurumun
hevesi
dağların düşlerine
örülüdür
engin ova sonsuzluğu
yalancı sevişmelere
yabancıdır
doğruya sarkan bakışlar
suçunu itiraf eden
kızgın yüreklerin
çaresizliğinde
bir taş düşer ummana
gökyüzü bulanır
çaresizlik üzülse de
sevginin alazında
yürekler yanar
taranır suçlar yarına
artık
yürek sayıklarken
doru tayların
ovalara inişini
yeşilin özlemi karışır
rüzgarlı dağların
doruklarına
belki
ölüme hasret acının
kollarına
tırmanan cehennem
özlemi
belki de
ölümdür
fani dünyadaki
tek ölümsüzlük
umudun solduğu sabah
yollarım
koşar enginlere
sarmaşık günlerimle
uzar zaman
karıncanın ayak izlerine
bir ıslık duyulur
uzaklardan
mars ölür kırmızıda
ellerime gülüşün düşer
yapayalnız kalırım
gölgem bana küser
aldanırım
sen hiç yalnız kaldın mı
04.05.2012 Mönchengladbach...