0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
925
Okunma
Yazmanın özgürlüğü
Düşünmenin özgürlüğüyle başlar diye düşünüyorum
Düşünmenin özgürlüğü
Aklı doğru, özgüven içinde kullanmakla olur diye inanıyorum
Aklı doğru kullanmak,
Aklın akıllara karşı özgür olmasıyla sağlanır diyorum
Aklın önünde engeller var
Aklın önündeki en büyük engel ideolojik akıllar
Her ideoloji önce kendi aklını yaratıyor
Sonra aklıyla sınırlar çiziyor
Sınırlar içine girenleri özgürleştiriyor
Sınırları insanlara dayatıyor
Dünyada, sağ, sol, ırkçı, dinsel ideolojiler
Ülkemde Kemalizm ve çıkarcı ilişkiler
Kendilerine yarattıkları akıllar ile egemenler
İnsanları, kendi kuralarında zıplatıyorlar
Oluşturdukları fanusu dayatıyorlar
Çağ çağdaşlık adı adlında, aklın akıllara egemenliğini yaşıyor
Çağ, bilimsellik, medeniyet adı altında insanları çıkara köle kılıyor
Aklımı, bütün akıllardan kurtarmak istiyorum
Aklımı, diğer akıllarla eşit kılmak istiyorum
Hiçbir akıl, aklımın üzerinde egemen olmamalı
Aklım, hiçbir aklın üzerine egemenlik kurmamalı
Ben aklımı akıllar karşısında özgürleştirmeliyim
Aklım, diğer akılları kendisi karşısında özgürleştirmeli
“Sen kim oluyorsun” diye başlayan sorgular olmamalı
“Eğer falancayı kabul etmiyorsan” diye söze başlanmamalı
Her insan eşit haklarla doğuyor
Kendine göre zor şartlarda büyüyor
Zaman her insana farklı şeyler öğretiyor
Şartlar insanı farklı şekilde eğitiyor
Peki, insanın insan üzerine egemenliği nereden çıkıyor?
Peki, insanı insanlardan ayıran unsurları kimler neden uyduruyor?
İnsanın insan egemenliğine girmesi, putperestlik olarak biliniyor
Geçmişte putperestlik, Tanrılaşan insanların egemenliğidir deniliyor
Tanrılaşan insanlar, kendi putlarını, atalarının putlarını meydanlara dikiyor
Putlarından korkutarak, insanları kendine köle kılıyor
Tanrı ve Tanrılar dünyası oluşturarak, insanlara hükmediyor
Tanrılığa oynayanlar,
Bazen ayı, güneşi, yıldızları, doğayı kendine ortak kılıyor
Bazen, Allah’ı, resulleri, geçmişte inananları kendine ortak kılıyor
Tek başına, kendine özgüven içinde Tanrılığa oynayan pek yok
Tanrılık yolunda, insanın ürettiği tanrı adayları çok
La diye başlayan din, insan egemenliğine karşı çıkıyor
Yalancı, çıkarlara göre üretilmiş Tanrıları yıkıyor
İnsanın güçlüsü Tanrılığa oynamayı çok seviyor
Tanrıya inandım dese de, inanıyorum derken Tanrılaşıyor
İlkelerini, yasalarını, düzenini değişmez, ilelebet sayıyor
Silahlarla, yasalarla, Tanrılığını, ilkelerini, düzenini koruyor
Kendisinin ve atalarının putlarıyla meydanları dolduruyor
Artık bütün akıllar, Tanrıya, Tanrılara boyun eğmek zorunda
Değilse, Tanrıların yolu her türlü şekilde insanlara dayatılmakta
Her ideolojinin Tanrısı, Tanrıları var
İdeolojilere inananların akılları Tanrılarına zıplıyor
Solun, Sağın, Ateizmin, Laikliğin, Irkçılığın Tanrıları var
Kendilerine göre değişmez, değiştirilemez ilkeleri var
İnsanlar üzerine çağdaşlık diye dayatılan yasaları var
Akıl özgürleşmek isterse ne yapacak?
Aklını dayatılan Tanrılardan nasıl kurtaracak?
Her ideolojiye inanmış mümin, aklını Tanrısının sunağına adamış
Tanrısının, ilkelerinde, yasalarında, sunağında kendini özgür sanmış
Zaman akıp gidiyor
Ve insanlar Tanrılarına doğuyor
Milliyetçi, muhafazakâr, solcu, ateist kapitalist fark etmiyor
Her biri büyüdükçe aklını, Tanrısına kurban ediyor
Kiminin Tanrısı, şeyh, âlim, ulama, yatırlar
Kiminin Tanrısı, aydın, çağdaş, filozof, tarihsel kahramanlar
Her biri Tanrısının huzuruna çıkarak ibadetini yapıyor
Tanrısına ibadet ederken, kendini özgür zannedip, huzur buluyor
La, aklımın üzerinde aklın olmadığına inanıyorum
La, aklımın üzerine Allah’tan başka Tanrı kabul etmiyorum
La, aklımı hiçbir akla, bilerek veya bilmeyerek dayatmıyorum
La, insanın insana kulluğuna (köleliğine) hayır diyorum