17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1654
Okunma
...
defterde sıkışıp kalan şiirlere...ve belkide yüreklerde bir yerlerde daha adı bile konmamışken yitip-giden bir çok şey...ya da her neyse işte!
hayatımıza boşuna girip-çıkmış her saniyeye bir şiir feda olsun; tıpkı sahte gülüşler gibi :)
emre onbey
1982 yalnızlığı…
Ve bir şaka herkese; uzun sessizlik haykırışı birazda
Mavi ansiklopedilerin arasına sıkışmış fotoğraf anısı,
İçinde henüz daha kimliği mezar taşına layık duran,
Ve belkide felaket habercisi bir ruh… İşte hepsi bu!
Geç saatler(di)…
Nefes alış-verişlerin tuzaklı yakınlıklarına bir sesleniş:
Sen aptalsın, diyen bir ses…
Kayıp yazar… —öl artık yahu! Bak kasım ayındayız
Etrafta kalabalık yalnızlıklarda ki insan sesleri ve eller duada
Ya ben ölsem, diyorum artık! Çok ayıp oldu herkese…
Yorgun soluklu/sefilliğin ta kendisi, belki de biraz ben
Hayatın ters-düz ettiği siyah pirinç tanesi kadarım desem
Daha ne istiyorsun ki… Bak orada bir tepe/ Çok uzakta
Kuralların çiğnendiği eski mitoloji saçmalığı var… Koşmayacak mısın?
"Anlaşıldı! Bu sesler hiç bitmeyecek; ama yine de aptalın not defteri okunmaya değerdi!.."
Alıştım artık yeni seslere…
Emre onbey