Gönül kafesimde, aşkın şakıyor
Figâna gözümden yaşlar akıyor
Aşk közü düştüğü, yeri yakıyor
Ağlamak ateşe kâr eder mi yâr

Bir tel saçın yansa gül gibi kokar
Kokusu gönlümü, komaya sokar
Gözüm cemâline, mestâne bakar
Aşk şarhoşuna su kâr eder mi yâr

Bu kara sevdadan kâm alamadım
Şu garib halime, nâm bulamadım
Ateşlerde piştim, ham kalamadım
Kül olana yanmak kâr eder mi yâr

Gönlümün ağzında sanki hep ney var
Leylâʼmın omzunda bir testi mey var
Onun tam dibinde aşk denen şey var
Çalmak için kırmak, kâr eder mi yâr

Evvel gonca ağzın değsin şarâba
Ruhuma busenle de bir merhâba
Hep vuslata essin hoş bâd-ı sâba
Ölüm sevdamıza, kâr eder mi yâr

S / ÂYE (15:05) 19 Nisan 2012 / Wuppertal / Almanya

Kelimeler:
bâd-ı sâba: sabah rüzgarı
mestane: sarhoş
mey: şarab

Not: Şiirimi harika sesiyle harika yorumlayan çok değerli Azadeye( Çetin Kabak) sonsuz teşekkürlerimle