3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1224
Okunma

tıpkı sazın teli gibi, hırpalandıkça sesini duyurabilen yüreğim
onun gidişine bakan gözlerim, onun yaktığı yüreğe melhemim
bulutlar birbirlerini sarınca nasılda yağmurlar ıslatıyor içlerini
ve ben yüreğimi sıkınca nasılda gözyaşları ıslatıyor bedenimi
vakti gelmiş diyorum nasıl yağmur zamanı gelince yağıyorsa
ve sonra her yer güneşten kavruluyorsa
vakti gelmiş yüreğimin diyorum yan, parçalan,gözler ağlarsa
içine bir ah çekmektir ona daldığın an
bir yağmur damlasının, saçını,yanaklarını, okşayışı gibidir
soğuk ve milim milim yüreğine ilerleyişi gibidir aşkın
hani sazın tellerinin yüreğe verdiği hüzündür
yüreğinin gözlere emridir gözyaşları...............
yüreğinin gözlerine vadettiği gözyaşları sevdalındır
çırpınışlar haykırışlar yüreğe,
gözler, gözyaşlarıyla dokunmak isterken onun son resmine
sen, hayal ederken onun gözlerindeki son adımlarını
iki küçük el, iki mezar taşı
ilk ve son aşkımsın
5.0
100% (2)