4
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1608
Okunma

/…Terk-i diyara gebe yorgun saatlerim
Zamandan, ben eksilene kadar seninleyim…/
Dileğim;
Kalbime bir mezar taşı,
Gözlerime şafağın buğusu karışsın
Ve sen ardımdan
İsmimin üzerini yüreğinle çiz
Çiz ki yüreğim damlamasın
Yıllanmış varlığım kadar kederli gözlerinle,
Kal deme ne olur
Hem kal demekle kalınmıyor işte
Yaşanmıyor bu şehirde
Nutkuma dokunuyor nutku gelmiş sözlerin
Diline bir kelepçe…
/…Zamanın mevsimlerinden hazan geçe
Düş yüreğime yeniden…/
Artık vakit çok geç
Ok yaydan çıkalı,
Zamanı ihanet geçti
K/ördüğüm cümleler dudaklarımda
Lal olmuş, kendinden bihaber
Ellerim ayazdan doğma bir alev yüreğine
Aklıma astığın rüyaların renkleri karıştı dünüme
Oysa bir serüvenle başlamıştı sana yolculuğum
Kızıl bir akşamüzeri
Güneş, el sallarken çapkın martılara
D/eğ(il)mişti gözlerim gözlerinin yeşiline
Sonra…
Mavi gülüşler düşmüştü anılara
Şimdi o serüvenden geriye
Ne çapkın martılar kaldı ne de
Onlara el sallayan gurbetçi güneş….
Sanma ki bu terk-i diyar ebedi bir kopuştur,
Senden bir zaman geçe uğrayacak gözlerim yeşiline…
İşte o zaman
Avuçlarına daha derin çizeceğim ellerimi ve sonra kalbimi
Dudaklarımla sileceğim soysuz tüm hasretini
/…Sol yanımdan aşka yenik bir mazi geçe
Yokluğuna süreceğim ömrümün geri kalanını…/
5.0
100% (6)