Umutlarımı kırdım parçaladım cam gibi
Üzerinde zıplayan, yaşlı Hint Fakiriyim
Geberip gidiyorum, kimsesiz adam gibi
Yalnızlık boğazıma dolanmış ince sicim

Gece yıkanıyorum, gözlerimin Ganjʼında
Ilık damlalar kutsal, ruhumdan yere akan
Cehenneme savruldum, hayatın virajında
Her yanım: İçim, dışım, yara bere ile kan

Bir hedef de kalmadı, kafamın köşesinde
Zamanın gergefinde, boş hayâller işledim
Kabuslarla uyandım, sabahın loş beşinde
Şu parmak uçlarımı vargücümle dişledim

Bir hicrân bekliyordu rahimin eşiğinde
Beni kaçırmak için, gurbete çırılçıplak
Yetim gibi büyüdüm, hayatın beşiğinde
Beni cinler sallardı, gözlerime bakarak

Seneler sonra baktım, kendime ağlayarak
Zira tek kemiklerim kalmış nemli beşikte
Öldüm, kendi çenemi, elimle bağlayarak
Beni bu kez bir melek, bekliyordu eşikte

Zorla tutup kolumdan, kabristana götürdü
Mezar taşları bebek, mezar sanki parkımdı
Biraz güleyim diye, akşam baykuş öttürdü
Yağmurun hazin sesi en güzel son şarkımdı

S / ÂYE (03:54) 24 Nisan 2012 / Wuppertal / Almanya