Bilmediğim bir yere gitmeye mecbur kaldım
Önüme ne çıkacak, ürküyordum doğrusu.
Düşündüm, taşındım ve yanıma delil aldım
Yanlış yola sapmaktan korkuyordum doğrusu.
Kılavuz sayesinde aradığımı buldum
Hiçbir zorluk çekmedim, şimdi çok mutlu kuldum…


Dünya işi böyle de, âhiret işi nasıl?
Çünkü dünya ahretin, halefi ve benzeri
Benim duyup bildiğim, delil onda da asıl
Tren, vagon yürüten yapar şimendiferi.
Bir beldeye sıhhatli ulaşmanın tek yolu
Sağlam bir vasıtayla, kat etmek her şek yolu…


Bana aklım ve fikrim, yeter, artar diyenler!
Menzile ulaşan yol, hilebaz düşman dolu
Benim mihengim, ölçüm doğru tartar diyenler!
O yollarda delilsiz, perişan, pişman dolu.
Sebebe sarılmadan, arzulara ermek zor!
Dershaneden geçmeden, imtihanı vermek zor…


Kişi önderi ile toplanacak mahşerde
Kılavuzu züğürtler ne yapacak bakalım
Hele ben! Ben diyenler, coplanacak mahşerde
Tek başına harmandan ne kapacak bakalım.
Kuru çeşme başında bekleyenlere yazık!
Susuz bağdan, bahçeden, elde edilmez azık…


Öyleyse insanoğlu, delilsiz çıkma yola
Yardımcın, kılavuzun yolu, yordamı bilsin
Nuru, feyiz’i yoksa bakarsın sağa, sola
Kendi karanlık olan, yanına nasıl ilsin.
Yardım cömert dostlardan, olanlardan istenir
Şefaat o makamı, bulanlardan istenir…


Hedefimiz Allah’ın (c.c.) rızasına ulaşmak
Bir de sevgilisine, sevgili olabilmek
Yalnız, orda, burada bizi yorar dolaşmak
En güzeli bilenle, matlubu bulabilmek!
Rabbim bize hayırlı sebepler ihsan eyle
Huzuruna varalım, dostum dediğin beyle…



Salih Yıldız…12.04.2012


.