4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1732
Okunma

Fetret devri bu devir, Müslüman çok, Mümin az.
Kalp evleri harabe, çığ düşmüş, çalmış ayaz.
Din adamı cebinin adamı olmuş çıkmış;
Yaptığı ibadete, ücret yetmez, ister kaz.
İbadethane ile çalgı evi karışmış;
İlahi söyler zurna, tasavvufta çalar saz.
Siyasiler figüran biçilen rolü oynar;
Rakipleri soğuk kış, kendileri bahar, yaz.
Müteahhitle, mafya el ele ihalede;
Çıkar sağlayanlara ikram ediyor kiraz.
Peygamber ocağında, ebucehil karpuzu;
Bitmiş, iman ehline, hışımla eder garaz.
Amirler yetkisini torpil için kullanır;
Memur iş görüyorken, git, gel yapar, eder naz.
Hukuk, güçlüden yana adaleti dağıtır;
Zenginin toprağından ilk önce geçer ifraz.
Basın hep yanardöner, reklâm rantı peşinde;
İşine geldiğince, ortalığa verir gaz.
Öğretmen ve öğrenci birbirinin cellâdı;
Dershanelerde belki! Dıştan severler biraz.
Anneler kızlarından, kız anneden müşteki;
Oğul yaşlı babaya bağırır avaz avaz!
Gariban köylü bile, kabağa aşı yapar;
Karpuz çok döksün diye; inancı etmez ikaz.
Çoğunluk keser gibi, hep kendine çalışır;
Şahsi rahatı için, Rabbine eder niyaz.
Velhasıl görünenle, görünmeyen bambaşka;
Madden güçlü bedeni, manen kaplamış maraz.
Hayrı, şerri yaratan elbette yüce Allah; (c.c.)
Ama isteyen, kulu “O” şerlerden almaz haz.
Garibi doğru dersin, fetret devri bu devir;
Önce kusurunu gör, kendine eyle vaaz.
Gücün yettiği kadar, kötülüğe ol pervaz;
Seherlerde dua et, gece kılıver Namaz…
Salih Yıldız…17.04.2012
.
5.0
100% (3)