6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2410
Okunma

ansızın akamıyoruz
/Okyanusları aşan bir kalbi diz boyu dereler boğamaz asla/
Topluyorum dudaklarımı
Yaban bakan o yüzündeki
Yakın duran soğuk alfabenden bir bir
Aşk dizeleri yok artık sana dair
Şiir şiir büyütmek yok seni karanfil kokulu kor yüreğimde
Bitti vesair
Kalbim kabarıyor yinede amma lakin
U/mutlumusun şimdi diyorum hâlâ
Benden yana acaba
Bekliyorumdur belki az bir hamle
Son defa olsun birkaç şey söyle diye
Veya sonsuzca sus diyorum ne bileyim işte
Erteliyorum umut taşıyan Mayıs kuşlarının
Saçlarıma panayır taşıyacak olan şen şakrak seslerini
Deli çocukluğum yok artık gülüşlerimde
Senle oynaşan oyunlarım da yok cıvıl cıvıl
Dudak asmış içimde küs olan çocuk halim
Senli yanlarım topyekûn bozuk
Fazla naz aşk kaçırdı içimden tonlarca anlayacağın
Değiştim
Değiştirildim daha çok bu ara ne söyleyeyim
Beynimi kuruyorum volkanik ağrıların düğümlenmiş çenesine
Pelesenk bir sancı kaynıyor sinemde yer ateş alev
Ve kıvrılıyorum arkasını dönmüş kalbinin bir köşesine
Artık saniyeler kabartmıyor içimi hissediyorum
Ve koklamıyor başımı soluğuna ilişmiş olan taze baharlar
Zaman akıyor
Ben bakıyorum öylece ardından
Saç tellerimi asıyorum yaşlı gözlerin merhametindeki şefkate
Dünleri demliyorum göz çukurlarımda her sabah cesurca
Ve nemlerim kurusun diye
Ve kirpiklerimde buram buram sen kokan o arapsaçı gülüşleri
Gömüyorum yeminli ağlayışlarımın esmer yüzlü çığlıklarına
Örseliyorum hasreti ellerimde biriken dehşet uçurumlarda
Bakışlarımı acımadan çalarak gölgene
Öfkeleniyorum içimi kavrayan gür susuşlarına
Bekliyorum sakince sonra
Hiçbir aşk yokmuş gibi oluyorum birden
Ve inançsızlık ile doluyorum yeniden
Dudak kıvırıp bedelleşiyorum seninle
En çok kendimle
Çelik gibi duruyorum karşında hâlâ
Bilsen ki oysa
Parça parça koparacak dilim seni aslında
Ah elime bir geçsen diyorum son defa
Heyelan kopan yüzümün yeşil b/akan her cinnetinde
Taş kesiyorum sana kinlerce
Can kusuyorum ölümlerce
Umut ve kan kokan o ince çizgide
Kanarken içimde kavrulan sen yanlı y/amaçlar
Gelincikler ölüyor yine bu baharda engel olamıyorum
Kuşlar ki işte bir mezar başında
Sessizce ağlıyor künyesiz kalan aşka
Gönder diyorum sende bir Fatiha
Baş sağlığımız olması adına
Yâda geç diyorum boşa yorulma
Değmez sana git Allah aşkına
Merhametsizdin
Göklerden yağan yağmurları saklarken içimi yakan ateşten
Sen sevilen olamazsın diyorum
Bu kadar sevmiş olamam seni bilmiyorum
Böylesi umarsız bir savaşken varlığın
Ve aşkta zalimken o âlim olan adın
Sus barıştan bahsetme yeniden sakın
Güvercinleri toplayıp koyu mavi dünlerden
Dönme bana yüzünü asla
Git benden en yabana
Yeşillerimi bahar yağmurunla boşuna kandırma
Hayat diyorum
Omuzların çıkıyor yine inatla
Kafamı çevirdiğim her boşlukta karşıma
Sen sanıyorum dünyayı hayret
Ki sen oluyor zaman ve mekân bana
Ve fakat başımı dayıyorum yine neden mecburen
Kırılıyor dizleri cesaretimin hemen
Düşüyorum hayalinin en dibine
Yersizleşiyorum
Yurtsuz kalmış aşkın işgalci gözlerinde
Medeniyetim kopuyor senden
Toprak ki ellerimden nasılda korkuyor bilsen
Bütün suları çekiliyor begonyaların
Ve papatyalar artık sevmiyor biliyorum
Ölmelisin dilimi yutan çilelerimde diyorum
İlişiyorsun aklımın çeperlerine
Ölmüyorsun nasıl ve ne diye
Bu nasıl çözümsüz bir bilmece
Oyuncak bebeğimin kalbini kuruyorum ilk olarak
Saat başı ayrılıklarda çalsın diye bir gonk sesi
Kafama vuruyorum unutmak için
Aklımı kırıyorum hiddetle kinle
Yalancıktan unutuyormuş gibi siliyorum birde
Zamanı kavrayan bozguncu ismini saniyelerce
Kulaklarımda bir heydi telaşı
Burnum uzuyor birden pinokyo gibi
Bir ayrılık filmine kesilmiş sinema bileti geçiyor elime
Doğru oturup eğri susan gözlerindeki klasik düşlerde
Doğruluyorum dürüstçe
Rüzgâr gibi geçti diyorum içime
Ve kara bir tren geçiyor uzak
Çok uzak bir ülkenin en sınır çilesinde
Mülteci kalpleri taşıyor vagon vagon nasipsiz zamanlar
Ve tarihe düşen aşk katili koca koca adamlar birde
El sallıyorlar maziye
Cıvıl cıvıl çığlıklar var işitiyorum
Kan kokulu vedalar içre
Korkuyor yeniden içim
Ve fakat
Vadiden dönen o nice sevgilileri
Ne diye gözler ki bilmem sevenleri
Kaybediyorum ucu yanık mektupların güvercin kalbinde koşturan g/izlerini
Aşk yok diyorum
İnanmıyorum bende
Ağlamak var başkalaşmış resimlerin umutsuz renklerinde
Her hayat herkes ikiyüzlü birde
Hep bir yalan var sevgide
Yinede siyah beyaz bir gerçek düşüyor aramıza nedense
Kalakalıyoruz sanki dünyanın en orta yerinde
İpince bir çizgi oysa uzaklık mesafemiz yalnızca
Olası tek resim gibi görünüyoruz biz yine
Üflesek bir an birbirimize
Devrileceğiz biliyoruz ikimizde
İki yaban geyiği gibi
İki can ceylan gibi
Ürküyoruz sevgili
Bakıyor kırık dökük yaralı gözler ki görüyorum onlar
Çırılçıplak bütün harfler adına giyiniyor ismimizi
Ve daha çok dilleniyor bitmesi gereken hikâyeler
Aynen biz gibi onlarca virgüle gömülüyorlar
Toparlanıyor aklımı t(y)utan bavulun sol fermuarlı gözünde üşüyen kelebekler
Birazdan zorunlu göç var
Son kez bakıyorum yine
Yıllanmış vebalin toz yutmuş olan günl(ükl)erine
Sararmış sayfalarda altını çizdiğim kelimelere ilişiyor parmaklarım
Seviyorum seni önce okşayarak narince
Ardından gömüyorum derhal avuç içlerime sessizce
Ve sonra kin kusuyorum aşkı yücelten
Ve sonra yok sayan bütün cümleleri büyüten şairlere
Şiir sen olunca
Ve kalem ben kokunca
Cinayetler mubah geliyor doğal olarak bana
Öldürüyorum seni biten her öykünün finalinde
Zevk ile hem de
Kelime kelime elimde
Ve yaşıyorum seni adam gibi bir yürekle yine
Acılar denizinde gelen her yeni gece
...
MHD
5.0
100% (20)