3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1277
Okunma
Işık kusmuştu gecenin avuçlarına
Kamaşınca gözleri güneşi düşürür belki dilinden diye
Siyaha susmuş
maviye küsmüştü
Lülesinden göz kırpan minik kız değilmiydi sanki
ya da sektikçe serçe misali oynayan
cıvıldayan çağıldayan
takvimin son sermayesini düşürdüğü saatlerde
ya hep yarın olacak
ya da dünde kalacaktı
hani
parmak uçlarına
kendini asmıştı
ve kimse bilmesin
mendil kadar silinmeye müsait olduğunu
ki silinmesin
zihninde bulanıklığıyla yer tutan fütursuz her şey
kaçıyordu geceyi ardında bıraktığını sanıp
-ki kaçıncı yanılgısıydı saymaya erindiği-
bilinmesin
ne gerek vardı ki
incinmişti yaralanmıştı üzülmüştü kızmıştı
gibi kelimeleri tekrar etmeye...
zaten hayatın koridorlarında
saflıktan hüküm giyip
çoktan faka basmıştı...
ve harflerini gecenin ipiyle asmıştı...
artık harfsizdi...
5.0
100% (5)