Aklımla yüreğim cenge tutuştu,
Savaş var içimde kıran kırana,
Ne Şah, ne de Yavuz böyle atıştı,
Can havliyle bana vuran vurana.

Hele akşamları yürek coşuyor,
Olmayacak hayal için koşuyor,
Aşk kılıcı elde aklım şaşıyor,
Her gece ortamı geren gerene.

Kulağımda gürzün sesi çınlıyor,
Gönül sevdalardan yanıp inliyor,
İkisi de ne laf, ne söz dinliyor,
Hasmını yerlere seren serene.

Kuramadım gitti içerde dengi,
Gittikçe artıyor bu kısır döngü,
Tüm alem bilirken bitmeyen cengi,
Sonucu merakla soran sorana.

Savaşan onlardır vurulan benim,
Bir sevda yüzünden belirsiz yönüm,
Mızrak darbesinden yaralı tenim,
Göğsümü ortadan yaran yarana.

Sevdalı yüreğim başka yâr seçmez,
Ağyârin elinden bal olsa içmez,
Us mantıktan gönül sevdadan geçmez,
Sözünün ardında duran durana.

Bu harbin nedeni ne makam, ne şan,
Sebeb-i aşk için boşalıyor kan,
Çözüm nedir bilmem halim perişan,
Garip Siyahi´yi yeren yerene.

Hasan Ilter