37
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1539
Okunma

kişiye has leziziyet’in tutkuları
çökünce içten vicdana
dinip de dinlemeden
hava sahasına girmiş olur, ince ince
avamından kopuşta dalar havas’ın bencilliğine
yer de tutar kendince
hüsn-ü kaybolur
hırs cüzamının da kalır elinde
hırsın tohumuna el sürmek, felaket aş’ı yemek gibidir
vasfı hüsn-i; gözün, dolmayışının hırsıdır
hırçınlıkları çıkar peşinden
nefsi ile bir dolaşır
içi dışı da, temizlendirilse de
avamının kabalığı da, hep diline dolaşır
sebk-i kayıp tavır ve biçimiyle
sebeb-i sükuta kavuşamaz bir türlü
özünü Çağataylı, Babür Şah sanır
taç mahalli, olmasa da
şaha kalkar, bildiği gibi bir seçimle
kem savruluşunun azametiyle
çakılır bir gün yere
ayağa kalkması, daha ne mümkün
bir daha dönemez ki, geriye
Kopukluk damlamıştır öze, bir kere
kalıntısı iki arada, bir hendekte
ne kendine, ne de bir işe yama olabilir
estirdiği rüzgârın elinde, savrula dursun
gururunun sesiyle
o artık ne avamdır, ne de havas
bitpazarı
bekle Şah’ın geliyor
kelâm-ı ahsarı ise; çöküşü hepten, biteviye...
(02.04.2012)AZAP...
Sözlük:
Avam: seviyesi düşük halk, ayak takımı
Havas: halktan ayrı üstün tabaka
Hüsn: güzellik
Sebk-i:üslup
Kelam-ı ahsar: öz söz, son nokta
Vasfı hüsn: güzellik değeri
Sebeb-i sükut: susma sebebi
Biteviye: tekdüze
5.0
100% (36)