3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1382
Okunma

Rüzgardaki esmediki
Buluttaki yağmadıki
----
Uçurtmadaki
Uçurtmadıki
----
Denizlerin öksüz efendileriydi takadaki sakallı ağzı yüzü tuzlanmış tuzdan yırtılmış küçük balık avcıları.
Bir tutam tuz
Allah bin bereket versin
Şarap sabahın dördünde
şarap
sabahın beşinde
gökyüzünde
uçurtmadaki
üşümediki
Konya daki buğdayı biçen, ortakları hiç bitmeyen içine kapanık biraz sufi marabalardı ay çiçekleri
Biraz ...
Elleri görünmeyen, gözlerinin önünde perde, ellerini siyah eldivenler saklamış,
ayaklarını İstanbul işi düz topuk potinler paklamış
okullardan alınmış birçok beyin
Allah bereket versin
Biraz üstünü silin ;
daha 14 ünde
belki 13
belki 15 hücre evlerinde
zar zor görünen gökyüzünde
uçurtmadaki
izinde
Birazcık aşiret türküsüyle boğduk başlık parası ile sattığımız kızlarımızı
ilmeğini sardık da verdik ta Çaldırandan Başkaleden Belki Çat tan Çatak tan
yediğimiz bu halttan
vazgeçmedik ki
uçurtmadaki
uçurtmadiki
Kanlandığında gözbebeklerin bir ay al ve yanında sakla
Bir makara ip al
İş başa düştü
bağla onu
rüzgara bin
atla oradaki bulutun üstünden
ötekinin üstüne bas
yakala uçurtmanın kuyruğunu
tut
iyi tut
bağla ayı ona
biraz da o baksın
baksın da anlasın
uçurtmadaki de
uçamasın
5.0
100% (2)