27
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2064
Okunma

Çiçeği solan bir bahar gibiydi artık
Yaşamdan uzun soluklar çalamıyordu
Her güne ayrı çığlıklar serpip
Akşama topluyordu hasadını
Düşmek var mıydı beyazın
Bağrından siyahın koynuna
Zindan vakitlerden yelkenlerle
Demlenen geceden koparak
Şafağın sancısını özümsemekti gayesi
Olmadı
Kısa öykülerin figüranlığında
Debelenip durdu boyuna
Devrik bir şehzadenin son anı
Düğümlendi gözbebeklerine
Oysa
Nazlı bir ceylan parşömeninde
Yol olmak vurulmalıydı
Kalemin silinmez çizgisine
Nihayetinde
Düşünce kendi kıyılarının uzağına
Toplamaya çalışmak nafileydi
Çakıl taşlarını
Aksine bir kez yankısızlık vurulmuştu
Bozamıyordu suların durgunluğunu