9
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1892
Okunma

Farkın damısın?
Her gün biraz daha ölüyorum.
Biraz daha ürkerek dinliyorum ölümün ayak seslerini
Ve biraz daha öldürüyor kahırların bende ki seni.
Biliyorum ne ilk ti ne de son olacak yaşananlar
Hayatın senaryosunu sen yazmadın biliyorum;
Ama artık kendi senaryonu
Yaz istiyorum…
Hani derler ya;
Her insan kendi sonu nu kendi hazırlarmış,
Kendine yaptığını kimse yapamazmış.
Ben istiyordum ki bizimde bir senaryomuz olsun
Kendi yolumuzu biz çizmeyelim
Yaşam bizim yaşamımız değil mi ki…!
Her gün biraz daha ölüyorum
Enseme yapışmış ölümün ayak seslerine
Bir şarjör boşaltmak istiyorum Allah ne verdiyse
Ve kafa tutmak istiyorum;
Nedensiz, anlamsız bir de zamansız gelen yaprak dökümüne.
Ama kurşun işlemiyor ki;
Bir daha bir daha deniyorum
Galiba nafile namazı kılmaya benziyor çabalarım…
Hani elimde olsa yırtarım dağları
Hallaç pamuğu gibi atarım üstüme/üstüme gelenleri
Ama bırakmıyorsun ki
Öldüreyim ölümün ayak seslerini…!
Ve işte o an
Nefesimin kısıldığını,
Boğulduğumu hissediyorum.
Tıpkı buz gibi gelen ölümün ayak sesleri gibi
Ruhumun buz kesilişini seyrediyorum biliyor musun?
Ve biliyor musun?
Ben ölüyorum….!!!
İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin Uğruna”
5.0
100% (7)