32
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
2177
Okunma
düşmeye hazırken bir yaprak,seni aradım
kırağı dalların ucundan
soğuk bir kış günü gibi bakardın
sona erdiğinde sarhoşluklar
son taşları da dökerken eteğinden
bir başkası sürürdü ayaklarını
öyle dik sevda arsızı geçerdin sokağımdan
arkanda kalmazdı merhabaların
bir gülüşü bile çantana koyup kaçmazken
çıkarırken yüreğinden bütün kırmızı bakışları
bir gülü çiğnemezken dudağın
sonuna dek açardım gözlerimi bakardım
kentin sonuna taşırdın sarhoş bacaklarını
işte bu diye gösterirdin en yüksek tepelerden
aşağıların aşağısı eylenmiş aşk işte bu
kara yazgılardan geçilmeyen geniş alnı
dünya zehrini içmiş
daha da ölmemiş diri aşık
çetrefil; katlanılmış onca acı,diken örgülü yol
işte tutsak alınmak istenilen sevgi ordusu
daha dik adımlıyor gözyaşlarını
öyle dik çıkılıyor dağ gibi yalnızlıklar
ve suyu elektiriği kesik ev
bükmüyor boynunu kaç kez terkediliş
bir solukta çıkılıyor yürek atışı
bir solukta sarıyor kolların
bir gülüşün hayalinden çıkarak
tutuyor ellerin ellerimi ,sanki ilk kez
öpüyor gözlerimin gölgesini ,aydınlık gölgen
sessizce çıkıyorsun merdivenlerimden
unutturulduğunda sesin ses olduğunu
eski bir şarkının nakaratında
takılıp kalmış gibi
gönlümün şarkısını gözlerinden okurum
seni bir an görmezsem kederimden ölürüm
ölürüm aşkına dirilirken bu tüy dokunuşlu can
bu aşka konan selâm, bu kelâm
gözlerinden gözlerime düşen bu yeşil gölge
25. 3 .2012 / Nazik Gülünay
5.0
100% (22)