Bir gidiş gittinki sen bir yerlere,
Ardında bir ayak izinmi kaldı.
Batıp çıktın türlü türlü hallere,
Yüzüme bakmaya yüzün’mü kaldı.!

Attığın ok geldi girdi böğrüme,
Zehrini akıttı ta yüreğime.
Yürek taşımıyor kanı ruhuma,
Ruhuma cana veren canın’mı kaldı.!

Ömür geçti kara kışa denk geldi,
Eleğini astı unu eledi.
Yar yar diye kuzu gibi meledi,
Gözünde bir dirhem yaşın’mı kaldı.!

Ardında kalansa karla borandı,
Yokluğuna bu can nasıl katlandı.
Adın son bir kere dile dolandı,
Eyvah çekti yürek adın’mı kaldı.!

Bir gün düşer ise yolun uğrama,
Kıran girdi bostanıma bağıma.
Nerede bağbancı deyip arama,
Ellisinden sonra bağban’mı kaldı.!

Unuttum saymadım ne kadar oldu,
Aşağı yukarı bin asrı buldu.
Dua’larım arşı geçipde deldi,
Dört kitap üstüne yemin’mi kaldı.!

Gönül hanemizde çöktü sonunda,
Sakın gelip bakma enkaz halinde.
Sarılıp öptüğün esmer tenimde,
Ölmüş hücrelerde kokun’mu kaldı.!

TİRYAKİ bahtının akı karası,
Gönlü gül’e küsmüş bozuk arası.
Allah rahmet etsin ölmüş sevdası,
Aşk-ı zehreyledin maşuk’mu kaldı.

16 Mart 2012
01.30