4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2916
Okunma

Muazzam bir muhayyel vakite düşen yürek..
İç kabartan sellere dıştan çekerek kürek..
Bizi bizden götürdü, Ceylân’lar ülkesine
Ceylân’ların mihengi bülbüllerin sesine
Dinledik ki mâzinin ardında bir ceng sesi
Önünde sefahata dalmışlık beyhûdesi
Birbirine karışan âlemdeki kemâlat
Ya haslete koşarak giden nazlıca bir At
Ya da, atan ve tutan makam besli saltanat..
Bu yöne gideceksen yol; uzun, hâl; harmanlık
Bize ne saltanattan, çok gelirken samanlık..
Bir dostun selâmını asra savuran yaba
Yetmez mi? yarım asır, bir öşürlük hesaba..
Sahi ben ne diyordum, bir önceden sonraya
Lâf uzatıp Anya’dan Mevlanâ’lık Konya’ya..
Maksat neydi? Ceylân’ın yüreğine dokunmak
O yürekte İns gibi, şaibesiz okunmak..
Be adam! nedir söyle, seni sersemleten şey
Dur biraz, soluklan ve ara ara, peyderpey
Aklını topla başa, fikir mizanına dur;
O zaman göreceksin, Şeytan eleyen kalbur
Ceylân’lar ülkesinde Gül ravzasıdır sana;
İşte bu, sığınışın bedeli Yaradan’a..
5.0
100% (3)