17
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
2291
Okunma

’’Bir kendime nazım geçer, bir de kendime yeter gücüm.
Hep ben çok sevmişimdir, ama hikâyelerim nedense hep yarımdır.
Bu yüzden korkularım sağlam, ama insanlara güvenim hep kırılgandır.
“Nasip değilmiş” diye sineye çeker, haklarımı ise hep helal ederim.
Çünkü; sevdamı yük sayanlar ne anlar ki “ah”larımın ağırlığından.
Yaptıklarımın da, ve hatta yapamadıklarımın da tek nedeni SEVMEM.
Buysa suçum, ve buysa size fazla gelen, söz veriyorum kendime;
bir daha böyle SEVMEM!..’’
sormayın bana
yalancı bahar da işler mi insanın kış yanına
hangi buz erimez girse de tenden içeri
hangi renk şarap devirir bir nefeste
ama acilen öğrenmeliyim
kırmızıyı bilmem, sormayın bana
her rengi yeşil görürüm ben
her rengi sen, sarhoşken!
uğraşmayın terk edemem alışkanlıklarımı öyle hemen
demir korkusu gibi olsa keşke
ya da yalandan gülümsemek gibi, dişçiye
mezarlık türküsü nedir bilmem ki; ben
iç geçiririm sadece dua niyetine
o da pervazımdan içeri güneş girerse
kolay vazgeçemem ben bildiğimden
bir çocuk gibi
hâlâ camlara üflerim nefesimden
hem alfabeyi bile sökemedim bu yüzden
’’ aşk’’ der biri
ben doyarım kendiliğimden!
en çok yalancı papatyaları severim ben
bir de siyah gülleri, nezaketinden
geri kalan tüm renkleri kurşuna dizdim dün
evet mavileri de
yaktım az evvel üzerimdekilerle
boğdum göz yükümdeki nehirlerle!
ama sormayın bana neden bu kızgınlık
söylemem!
ve neden
hep ’’güneşin ufku öptüğü yer’’deyim...
’’sorsalar ikimiz de maviydik
ama birimiz gökyüzü
birimiz deniz’’
’’hani, insan hayata iki anlam yükler
biri ağlarken, diğeri gülerken
ve tek bir kere kıymet bilir;
O da elindekini kaybederken!..’’
anlatabildim mi bilmem!..
ToprağınSesi
( şiire verilen emek adına, ve en az benim kadar katkıda bulunan değerli dostlarıma binlerce teşekkürler)
.
5.0
100% (23)