16
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2048
Okunma

renk/sizliğiydi ak duvaklı bir gidişin
ağır alkol kokulu sokaklarda debelendiğim
dudaklarında hayal meyal ayrılığın resmi
kim/sesizliğim çarpık adımlarında
ellerime düşüyordu kendime üvey yanlarım
sen giderken çökmüştü yaslandığım duvar
içimde üşüyordu yüreğime çöken nem
yaralı hatıralarımda siyah beyaz resimler gizliydi
mevsimler hıçkırır sol yanım enkaz yığınıydı
bozuk lehçelerimde çiçek bozuğu sözler
dilleniyor çarpılan kapılar
menteşesi sökük bedenlerde askıntı nefesler
balıkçı iskelesi toplanan ağların hışırtısı
bir gemi güvertesinde sallanan mendilin
kan döken son nefesi
saçlarda boğulan rüzgar iniltisiydi
gamsız vurulan
ızdırap rengi yüzleri
ışıltısız karmaşası
zincir kaçkını duygular dolanıyor
çekik gözlü kadınların anlattıkları hikayelerde
seni bulmama yetmiyordu
yada avuçlarıma bırakılan ip uçları
sana varmadan siliniyordu
şiir satıyor köşe başındaki kadın
bir damla gözyaşında hayal çırpıntısı
çaresiz seni seviyorum cümlesi
sefil düşlerin arkasından şaşkın bakışlı
yeşildi tek hece bahar taşkını gölge
eski bir gramofonun iğnesine
emanet bırakılıyor son dinlediğimiz şarkı
aldırmadan gözlerine dolan hüzne
bakışlarına yatıp şiir okuyordum
satır aralarında karanfilim diyordum
sana doya doya
her şehir gözlerime de sevgili
her kadın çığlığı senindi dudak aralığımda
yabancısıydı vedaların dağılmıştı koynuma
yıldızlarda küskündü karalar bağlamışken mehtaba
dargın inerdi yer yüzüne ayrılığın sabi yüzü
anılımızdan öptükçe
el yordamıyla yolladın elveda çığlıklarımı
tazeydi nemli öpücüğü kiraz kızılı dudaklarında
silkindikçe güneş sokak vurgunları düşerdi
tesellisi olmayan ölüydüm sarı patiskalarda sarılı
borç yazılıydı alacak hanemde
donuktu mor dudaklarımda son arzum
gözlerinin köprüsünden önce hayalim düştü
tek aşk cinayetinde ben değildim aslında
tenine işlenmiş cinayetlerin vardı
daha hesapları da kapatılmamıştı
dualarla beslenirdi
tepelenmişti elbisesiz caddelerde gülüşler
çiğnenip tükürülen küfürlü sokaklara
sakız oldu duygularım meşrepsiz ağızlarda
tiz sesli adam bir şarkıya tutundu
tesellisiydi bozuk tınısı
dokunma söylesin derdin
anlamıyor nasıl olsa son kadehi parlatan
şimdi bende anlamıyorum
bilmeden eşlik ediyorum
son kadehim askıntı parmak aralarımda
hani sigar dumanıyla ciğerlerini dolduran körpe hovarda varya
teneffüs aralarında
kaderini çiziyor yeni yetme genç kızların
kaderin bile olamadım derken
şimdi koynumda bebeleri emziriyor ölüm
ruhumda melek ayak izleri
sırtımda kelime kamburları
cümle düşemediğim soyunuk satırlara
ölünün doğurganlığında bereketli aşk
bir küfür sallayıp geçmişe
gömüldü gidişinin ayak izine
Sesiyle Şiirime Hayat veren Sayın Üstadım EdipAhmet (Ahmet ÇOLAKOĞLU) Beyefendiye sonsuz saygılarımı sunuyorum
5.0
100% (17)