0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3637
Okunma
karlı ve soğuk bir istanbul akşamından yazıyorum kanka bir yılbaşı akşamı daha sensiz kanka
gecenin soğuk ve yağışlı hali bedenimi donduruyor
usulca yanıma sokulup üşüdünmü kanka değişlerin
ve üzerindeki hırkanı çıkarıp giy bunu değişlerin gelir aklıma
paylaşmanın asaletini yaşarken kankam değişlern gelir aklıma
ve agezmeye çıktığımız istanbul sokaklarında
açlıktan bitaf düşerken fırından aldığın sıcak bir pidede
ellerinle bölüp al kanka sensiz boğazımdan geçmez değişlerin
kulaklarımda çınlıyor.
uzaklardan martılarının dans ettiği boğazından
yedi tepeli şehrimizden istanbulumuzdan yazıyorum kanka
pul pul hatıralar takılı hep aklımda maviliklerde kayboluyorum
yağmur vururken penceremin camına sen düşüyorsun gözlerimin önüne
ve hiç gitmiyorsun kanka
çok isterdin bir şiirde bana yaz kanka derdin hep bana
elim hiç varmazdı keıda kaleme seni anlatacak keıtta yetmezdiki kanka
boğazıma bişeyler sarılırdı her defasında
ben seni anlatamazdımki yaşardım kanka yaşıyordumda
demek gecenin denizinden ağlar çekilirken
ben deli divane bir yılbaşı akşamı yine sana hasretken
yağmur damlacıkları bir bir elime düşerken
içimde tarifi anlatılmaz acılar çekerken
ve sen hudutsuz özleminle gönlüme çökerken
bu gece sana yazacakmışım kanka
bir şahin marka arabada kurduğumuz hayallerde
çalışıcaz alıcaz deyip gece gündüz mesayilerimiz olurduya
nerden bilirdik hayalimizin sonumuz olucağını kanka
şimdi yarı dökük saclarımın yaşlılık dağlarındayım seni özlüyorum kanka
yıllar yıllar geçiyor kanka yaşlılık saclarımdan başladı
ve bedenime düşüyor kalbime vuruyor ve dizlerime
yıllar sen gibi bir şahinin yükü sırtımda
nerden bilirdim hayalimiz sonumuz olucak kanka
yara en çok kanarken yakışırmış adama diyorlar
içim almıyor tükenişleri gidişleri
burda olsaydın anlatırdım sana birine vuruldum kanka
sıcak iklimlerin olduğu toros diyarlarında
çok üşüyorum kanka çok yanımda olsanda
yine o beşiktaşının kartalının hırkasını geçirsen üzerime
canım sıkılıyor yine gitme demiştim yalvarmıştım ardından
içimde kara bulutlar dolanıyor daralıyorum bu yol bizi bitirir
gel vaz geç demiştimde kader diyelim gitsin demiştinya
lanet olası bolu dağı nasılda aldı seni aramızdan nasılda gittin kaderine
bu nasıl gidişti kanka
kaza haberinde inlettin bizi şimdi yetim bir çocuk gibi yüreğim
iki yıl oldu bir yıl başı daha sensiz geçti
ben yılbaşını sensiz geçirmeye alışamadım kanka
kanka boğuluyorum tuzlu bir yaşamın ortasında
martıların çığlıkları boğazın siyahlığını aydınlatıyor
her bir kaldırım taşı seni anlatıyor seni çok özledim kanka seni çok özledim
canım kardeşim (serhat kaplanoğluna hitafen ruhu şaad olsun..amin..)
turgut muzaffer codunoğlu