Alaca yaslı yüz tövbe çizilir geceye
Yüz dileğin soğukluğu kayar şakaklarımdan
Yıldızlar arası titrek ve çekingen parmaklarım
Emzirir kanarcasına hasreti
Bir mavera türküsünün kurşuni makamından.

Can!
Gayrı firak sunma adağının taşına...
Yıllansın biraz…

Reng-i lal bir zamanın titreyişine vurgundur
Gittiğini zannedip gidenlerin bu kül izi
Ve kor özünden bitişidir müstakimin talisine.
Bilirsin,
Can kenarı yolcularından başlar acımaya yürek
Sesimden boşanır havli lisanın…

Hüküm kisveleri dokunur akrebin ucundan suskunluğuma
Satır aralarımdan bir yılgın kelepçe
Beratsız sorgularımdan uzanır çocukluğuma…

Aşk!
Bir katrecik çisele nar-ı hayata,
Senin zâr’ın akçadır…

Simyasında sır sezgisi bir mevsime,
Sitemkârdır muradına kadrimin mavisi,
Üçayağında dâr’ın
Geçmiş, gelecek ve gözlerin sürülür yazgıma.

Yâr!
Kimleri geçirdin sıratından,
Söyle, şiirimi adayayım…

19.02.2012