2
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1167
Okunma
Silinmeye yüz tutmuş
çehreleri resmetmek
Yitik türkülerle
Zemheri ayazına şivan düşürür
yaktığım ateşten
"Yusuf yüzlü" fidanların ardınca
Ve yüreğim..
-Dört duvara sığmayan
Yalazlanmış yüreğim-
Yetimdir
Biçaredir
Bir başınadır
.......avuçlarımda
susuyorsam sebebi bellidir
sıkılan dişlerim
Azalan sevmelerim
Küskün sabi yanlarım
Ve kabaran öfkeli benliğimle..
Solgun benzim
ışıksız gözlerimle
Mayın döşenmiş rüyalar aleminin
Sese ses vermeyen
zindanındayım
Kim duyar beni!!!
...
Hayatımın yırtık takvim yapraklarından
İsyanları biriktirip savuruyorum şimdi
Vadesinden önce buruşan
gözkapaklarıma
Ömrümün taze baharında
Saçlarıma yağan kar
"gençlik aşkı" denen illetten değil
Talan coğrafyamın damarlarında
Kanı bozuk mikropların yatmasındandır!!!
Ve bu sebepten yine ben
Direnmek yerine
vurma yanlısı
Asi bir yürek taşıyorum
kafesine sığmayan
HAİNLERE İNAT!
Şimdilerde
Çiçek tutmak yakıştırılmasa da
nasırlı ellerime
Nice kırık daldan gül derledi bu eller
Bahçem yağmalanmadan önce
vay bana ey vay bana..!
ki ben
hazanı andırırken
Viran bağlarda
bahar
Kaç sabah koynumda uyuttum geceyi
Dipsiz kuyu niyetine
Sırrımı sarsın diye
Sonunda
Ve bir gece yarısı yine
Ahtettim
Şafak;
Gül dalından kopan bir kurşun sesiyle
- Irkımın bahtına -
Sökecekse eğer
Bildiğim
dönülmez bu seferden
Sonunda ölüm olsa değer..!