54
Yorum
42
Beğeni
5,0
Puan
4894
Okunma

/Aşkın hududunda
Topuklarından vurulmuş bir düş’tün.../
Avuç içimde vuslat çizgimi tüketirken ö m r ü m
Küf kokulu satırların omzunda
Sevdamı besliyor göğe astığım bu eza şiiri
Gidişine bigâne iç ses sayıklamalarım
Kayıtsız kimliğim hep kayıp nazarında
Yüreğime veda ederken gözlerin
Dökülüyor ağırlığımdan bulutlar
İniyor kirpiğimin dehlizlerindeki vadiye
Mezhepsiz kelimelerin kahramanı ol
İhtilâfa tutulan son masal gecemizde
Adına sus olmuş dudaklar
Araf’a düşmüş ışığını içsin gözlerinin hare hare / korkma
Bin öykü yazılır karanlığına bile
Yok oluşumuz meydan okurken geceye.
Yağdım taş kaldırımlı sokağının gölgeli miladına
Issız sokaklarda kaybolmuş öksüz kız çocuğunun
Okkalı çaresizliğinden sıyrılıp / takatsizce
Zifirin koynundaki sallanan koltuğa tünedim
Cümlelerini yeni baştan kuracakmış gibi hayatımın
/ Düşlerim bir daha düşmesin yoluna… /
Adım adım yüreğimi perdeliyorken
Kara dantel kaygılarım
Yitip giden günlere tanıklığım eskidir benim / d i n l e
İç gözlerimdeki sihri !
Ya da sus !
Dudaklarımı oku…
S e v i y o r u m s e n i
Sen diye mühürlediğim kuşlar ölüyor kentimde / gitme
Bir sırlı vaveyla İstanbul martılarında
Serpiştirdikleri mavi suskularında kesif bir tutku
Aşk !
Tereddütsüz bir aşk bu…
Hüküm giydirircesine zamana
Düzene meydan okurcasına
Ve m i l i t a n c a . . .
Fotoğraf: snky
.