5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
778
Okunma

sabah erkenden uyandım
her sabahki gibi...
çayı demledim,
ekmeğini kızarttım,
sütünü de ısıttım
hep sevdiğin ayarda...
sen uyurken götürür,
"oğlum , süt" derdim,
delikanlılığın ardında çocuk olup
hemen uzatıp elini,
gözü kapalı...
içerdin yüzünde bin mutlulukla.
az bir uykudan sonra
oturduğunda kahvaltıya
kızarmış ekmekle balı
"ah annem ,seni seviyorum"u
gözlerinle diyerek yerdin.
"akşamdan hazırlasan ya oğlum
şu kitaplarını"
yok...demiyor,
izliyor ve...
gülümsüyordum geç kalma telaşına...
çıktım ben, derken
uzanıp öperdim
okşardım saçlarını, omzunu...
bugün de kalktım gene
her sabahki gibi...
odanın kapısı kapalı...
uyuduğunu düşünmek istiyorum,
kalkmak istemiyor diyorum.
sonra bir şey arar gibi,
sessizce giriyorum odaya,
kapının gıcırtısı
yalnızlığıma arkadaş...
yatağın bozulmamış,
odanda ter kokun yok.
dağınık da değil bir yer.
nerde geceden kalan kitaplar,
hani oraya buraya bıraktığın giysiler...
"gel bi yanıma annem,
bak... bi dinle" deyip
kimse duymasın diye
heyecanla anlattığın
geleceğin düşleri nerde...
duymuyorum...
aktı gitti boynuma doğru,
yol yol...
ırmak ırmak gözyaşları...
içsel çığlığım bende kaldı,
"kuzummmm..."
annen
10.10.2007
SERAP ÖZALTUN /iceri ]