1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1882
Okunma

Bir gemi; rıhtımdan uzak mı uzak
Yolcular beyazlar içinde, sessiz.
Gizemli bu yolda konuşmak yasak
Dostlardan ayrılmış, kalmış kimsesiz.
Tek tip elbiseler; yakasız, kolsuz
Ne ayaklar belli; ne el, ne de baş.
Bir tuhaf yolculuk; parasız pulsuz
Tükenmiş tüm uğraş; ne gam, ne telaş.
Can denen o kuşa dar gelmiş kafes
Uçarken tenini toprağa salmış
Ciğerler almıyor, vermiyor nefes
Bedenler ebedî uykuya dalmış.
Dertli gönüllerde dem almış hüzün
Yük olmuş yüreğe zamansız! fîrak.
Farklı bir yolculuk! uzun mu uzun!
Hiç mola vermeden; mahşer, son durak.
Rıhtıma bir gemi yanaşır bir gün
Âleme garip bir burukluk siner
Son "Âdem" giderken, son bulur sürgün
Güneş elvedâ der, perdeler iner...
Mecit Aktürk