4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2356
Okunma

Yaza kara yazmayın dediğim günlerdi o zaman,
Hani ağustos böceklerinin saz çalıp şarkı söylediği…
Kuşlar konamazken kurşun ağırlanan dallarda
Kan sızarken dere yataklarından bir de
Ah o ağustos sıcağı, o koca şairin çıkmazı!
Gece nasıl aydınlanırsa, öyle karardı günüm
Bir çatışmadan nasıl sağ çıkılır, ben orda öldüm!
Havan toplarının sesiyle irkilirken dağlarda kurtlar
Annemin havanda dövdüğü kahve çekirdeklerini anımsadım,
‘’Tın, tın, tın, çınnnn’’ diye çınladı o ses kulaklarımı sağır,
İnsanlığımı sırtıma ağır etmeden…
Sonra yaz bitti
Annem kulağımdaki bütün havan seslerini aldı ve gitti…
03.02.2012; Yüksekova
5.0
100% (7)