0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1046
Okunma
Gördüm onu
İskelede tren bekliyordu
Ambarlı sahilinde üşümüş
Gölgesini denize düşürmüş
Düşünüyordu /kara kara
Bir uçak geçti havadan
Bir de martı /saçlarına dokunaraktan
Ürperdi, belki de korkudan
Atıverdi canını denize karadan
Bir avuç yosunlu suyla çıktı kıyıya
Dudaklarında çocuksu bir gülümseme
Dedim ki;
Nedir bu sevinç durduk yere
Dedi ki;
Gölgemi gördüm denizin dibinde
Bir türkü tutturdu Ordu’dan, Ünye’den, Of’tan
Bir de selam gönderdi Samsun’dan
Anaya, babaya, kardaşa karışık
Küsmüştü Dursun’a, hatırlayınca sonra
Geri aldı gönderdiği selamı da
Efkarlandı ardından, duyamadığım bir ada
Eğildi bir paket çıkardı çorabından
Sırılsıklam
Arandı, bulamadı
Anladım ki yoktu çakmağı
Olsa da yakamazdı
Bir sigara uzattım, ucunda ateş
Bilmez miyim gölgeyi kaybetmenin acısını
Görünce oldu gözleri ateş ateş
Bırakmıştım dedi bu naleti beş dakika önce
Gölgemin bir cebine sokup atmıştım denizin dibine
Diğer cebine de denizin kızını, anasını, babasını...
Sustu!
Dudağını yakan bir isimdi
Sigaranın ateşi değil
Konuşamadı
Uzaklaştım
İki adım sonra geri baktım
Güneşe sermişti kendini
Bana, gitme, der gibi
Teşekkür eder gibi
Ah! bir de gülümseyiverseydi
Olsaydı da takati
Gördüm onu
İskelede tren bekliyordu
Ambarlı sahilinde
Düşmüştü gölgesinin peşine...
Nurten Altınok
5.0
100% (2)