24
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1852
Okunma

Bir şafak vakti kızıla çalarken gün
Uyanıp apansız düşlerden
Sus… Sır gibi sakla kendini
An ve an bekle beni
Gelirim yine düş bahçelerin den gelirim
Bir an...
Nemli gözlerim kayıyor derinlere
Sensizliği dip köşelerde arıyorum
Gözyaşlarımı içiyorum yudum, yudum
Oysaki kırgındı yüreğim alışamadı sensizliğe
Vazgeçtim…
Anladım ki yoksun artık
Bir dilenci gibi sığınıp kapına
Avuç, avuç seni dilemek
Ayrılığın cemresinde kıvranarak
Üç beş nöbetlerimde volta atarken ağrılarım vazgeçtim…
Ya sonra…
İnatla korkuyorum
K(ı)rılır diye yürüdüğüm yolların
Kaldırım taşlarına çiviliyorum yıkılan gururumu
Serseri haykırışlarım kopuyor şehrin orta yerinde
Anlıyorum ki unutmaya mecbur
Bir avuntu beni teselli eden
Yinede yabancı sayma
Her sabah sen diye uyandığım uykularımı
Kör bir kurşun gibi zamanı öldüren nefesini
Yıkılan hayallerimi eskiyen gözlerimi sakın unutma
Yokluğun narında yanan gururuna üşüyor şimdi
REMZİYE ÇELİK
YORUM :MUSTAFA DOĞAN
31.1.2012 SALI
5.0
100% (15)