39
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
3831
Okunma

kulun dengi salınmış yine, görkemine
göğerti yor nefsin tılsımı, güne hatayı yükleyerek
bahtın korkaklığı; akşamın karanlığında, boğulurken
ufkun dönüşüne inat, solduruyor kişiliği
şavkı kalmayan, kör bir yüzdür o
sonun, baş noktasında
gamzelerin çöküşü düşüyor bir telaşla, gözün üstüne
içler acısı
hüzzam bir burkuluş, tünüveriyor içeriye
heyhatlar sinsice sinerken, pınar misali akışkan dile
öylesine, bir gidişte
sırılsıklam olan yüreği, ezgileri kanatıyor
doruğa varmış kişinin, sevinç yumağının yuvarlanışını
belki de!
hisleri olmayan hasutluk donuyor, çığlar altında
belki de bir hoş duygu; ruhunu okşayıp gönlü teskin edecektir
kim bilir?
kırık kanatlı hisler, uçuşurken
bulutların duruluğuna inat, gürültüleri yuvarlanır
çöküşü bilinmez, bağların
buruk bir yürek, bak işte ağlıyor
harcanması olmayan, kıymetteki ruha
yuvarlanıyor
serilmiş yere, ayak altında kalan çığırtıları
kaçılır kurt boğazı misali, uğultularından
dudaklar bükülür
sözlerini bir bir unutmuşken, hıyanetlerinin
sinsice durur, kulak misafiri
yüreğinden söküşte, alınmış olan merhameti
kökten prangalı
son bir atımlık, kalınca nefesi
ağlatıyor isyanlarla, aforoza uğratılmış Mehmet’i
çöküşü onun, tek çaresi
göklere açılı elleriyle
yakarışı, inletiyor ortalığı
duyanlar bilirler
yerin ve göğün acıklı, inlemesini
”kula ihanetin bedeli olan günah bile ağlar”
Kusurun giderilme, töreni için
İnerler tek tek gökten, hışımla melekler
Dinsin diye, tümden acılar
“cennet bağırlı, bir döştür artık Mehmet’i saran”…
(30.01.2012)AZAP…
DOST YÜREKTEN:
Acılar son nefesi vermeyince bitmez,
Tedirginliklerimiz azalıp gitmez.
Dikenli yollarında yıllarımızı tükettik yalancı dünyanın
Karanlık gecelerin olmayan sabahlarında
Titreyip titreyip ağladık.
Hayallerimizdeki sökmeyen şafakta
Yaralı yüreklerimizi aşkla dağladık.
Acıları tüketmek için
Son nefesi tüketip vermek gerek.
Bir daha çekmemek için
Ölmeden ölmek gerek.........İSMAİL SÜKLÜM
5.0
100% (35)