8
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1572
Okunma

Ali Erdinç Abim’in izniyle kaleme aldığım bu şiir, ’Tımarhaneden Kızıma Mektuplar 4’ şiirine cevap olarak yazılmıştır...
Yazdığın satırları ‘odam soğuk’ demeden
Hasretinin narıyla yanarak okuyorum.
‘Hıçkırıklarım titrek, sesim boğuk’ demeden
Dilimde, son türkünü anarak okuyorum.
Soğuk, tene işlemez serde yangın olunca
Gençliğim hasretinden bîtap, yorgun olunca
Saçlarım mazisine böyle dargın olunca
Lavantayı mektuba sunarak okuyorum.
Aynalar sırrı döktü, her gölge yüzün bana
Gamzem sana benzermiş, tebessüm hüzün bana
Aldanma mesafeye, aşikâr gizin bana
Harflerin yağmurunda yunarak okuyorum.
Bıraktığın dört duvar, farklı mıydı mahpustan?
Yürek dengeyi şaştı, anlamaz ’dur’dan, ‘sus’tan
Her gün ayrı bir matem, ayrı ağıt Yunus’tan
İsyanıma yüzümü dönerek okuyorum.
Bedenim uyuşurken ayılsa da geçmişim
Tuz işlemez yarama ben kendimden geçmişim
Meğer ölüme erken, mutluluğa geçmişim
Elem kazan ben kepçe, dönerek okuyorum
Telaşa lüzum var mı? Elbet üzüleceğim
Bazı gün yüceltilip, bazen ezileceğim
Hayatın ibriğinden ben de süzüleceğim
Kibir dolu nefsimi yenerek okuyorum
Senden gayrı kim olur yıllanmış yarama em
Ömür akıp giderken, vurulmaz yoluna gem
Ben deli yaz yağmuru, sen huzurlu bir meltem
Hızla yağıp, ansızın dinerek okuyorum
Alnım açık, başım dik, merakı bırak baba!
Soyumun onuruyla yüzüm daim ak baba!
Sen ardımda durdukça yolum bilmez akbaba!
Durağın gölgesine sinerek okuyorum.
20.01.2012
İSTANBUL
Değerli Abim, okuduğum en güzel eserlerden birine eşlik etme şansı tanıdığın için sonsuz teşekkürler... Yolundan düşe kalka geliyorum Abi :))
5.0
100% (9)