Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
M.ƏRĞƏVAN
M.ƏRĞƏVAN

SƏGGİ BOYU SƏS(4)

Yorum

SƏGGİ BOYU SƏS(4)

( 1 kişi )

0

Yorum

0

Beğeni

5,0

Puan

1587

Okunma

SƏGGİ BOYU SƏS(4)

deyildir, Sen.
Ben onda,
O, da bende
ayakda
dingin ayaklaşırık.

Dağ-dabanlıdır,
kasırğa kanadlıdır,
söylemi petekden süzülmüşken
sıra da kekre koludur, öylebil.
Hele de, aşanacaklara
bensiz güvensizdir.

Sen,
kaldığında yalınka yalın;
Bak!
çimdak da
balıklara,
Bak!
alma ağacında
bildirçinlere, göyerçinlere.
An,
alınır onlardaki anlaşmalara.

Bütün solukçulara,
zil atıb da;
kırık kanadla
kırık baş--ayakla
soyuk nakışlı bakışla
portakal gibi soyulmuşluğum üçün

birazca keder diye
kövrek yağışlar yanaklarımda üşüyür.
Kipriklerim saçaklarımdan artıkca ıslak.
Üreyim çırpındıkca;
çis ara, bir ışıksu uçak uzaklarda.

Sanıram,
var olduğumu duyamır ben.
Neden, səggi önünde çıkışsızdır ben?
Sanki, ağzım kilitlenmiş!
Sanki, kollarım sicimlenmiş!
Sanki, topuklarıma künde zencirlenmiş!

Belke, yetişmemiş yetişmişliyim.
Belke, dodaklarına paprus edecek birisi göyermemiş helelik.
Öz kökünde hansı evelik,
büzüşmüş benim gibi indi.
Olabilsin üreyim derindi.
Çünkü;
ben unudamır sevdiklerini.

Ancak her bir nesneni sevirem. Ancak...
Ancak yaşanacaklar sevenlerindir. Ben yaşam üçün doğuldum. Ancak...

Səggi önünde nenem;
--Söyleminle soruların ilginç. Dilin açılmır neden? Ağzında köpükler pitik yazacak inanıram. Duyğuların uyumuş, öylebil. Sıkı sarın, duyum sıcaklığını. Kokluyum erkekliyini yeniden. Bilirsen mi?
--Neyi?
--Deden;
olmadı boş yere kükreyen.
Onu, her bir seven
kıskanır senin gibi, beni haa!!!

Çünkü;
kıvançla seviş başında
her bir yanaşmasıyla
savurdu küleklere, kıskançlığını haa!!!

Savunurken Ergenekon`dan gelmişliyini,
olmadı kırım.
Senede,
ben başda olmakla, herkese de.

Beri gel!!!
Utanma !!!
Çekinme benden!!!
Utanmağın kızıda, oğluda olmaz haa!!!

Söyle!!!
Sıkı-sıkı sakladığını.
Sen,
balalığımdan çıkmadın mı?
--Çıkdım.
--Onda sarınayım, Nene Korkudcasına.Çünkü;
balalığım terpenir yavaşca
nene kurd doğacak yarınlara.

Yorğun bir arğış önderiyem. Solğunca, küsgün. Yaşam, gözlerimde didim--didim eprimiş. Boylu kirpi, önümden keçir buden.
Dovşan da,
kertenkele de,
atla koyunda,
üç kanadlı yonca da,
şüveren de,
yalnız bunlar deyil ki!!!
Alma ağacında kuşlar da,
pınar kıyısında kırk yumuşkçu da,
nenem gibi!!!

Kılmanlarla, yumuşukcular
halay seggisinde.
Çanak ellerinde
dolur, boşalır kımızla.
Onlar, çılpakca sergilenirken
şaçlarında sevilim kokusu huuu!!!

Dizliyi kısa dişi. Kopuz köksünde kırk kızlarla. Benden savayı, solukçular da. Ben, donuklarda kısırca gibi; neden? Nenemi içirem, solukla karışık düşlerimde. Sınırsız, yasasız düş ekinlerinde, göy tanrı konaklamış bizde. Ancak; demir beyinler içinde özlem geyinmiş yalnızlığım. Öylesine ki;

Karanlıklarda,
baykuşunu sezerken gece
belki
yanar ahların sönmezliyidir gözlerindeki.
Ne bilimki.

Girdesov ışıkların düşergesinde,
beyaz parıltıların yağırına düşür,
Onun kimi ben,
çekinerek özünden
suskunluğu ön tutur sözlerindeki.
Ne bilimki.

Muşuluk içinde sevilsemde
okşar az deyil, bana benzer gün
düşüncelerini kundaklamış
Özverindeki
Ne bilimki.

Bacarırsan beynindekinle,
ağzındakini
nene ağzıyla söyle.
Yetişkinsen eyer.

Korkma!!!
Ağzılardan.
Çekinme!!!
Kandırışçılıkla dolu olaylardan.
Hürkme!!!
Kuşkunma!!!
Usanma!!!
Onda yaşanacaklar,
Seninleşir.

Səggi önünde,
sözlerin çılpakdırsa başlanır uçuş.
Ben kayıdar, ben olmuşluğuna.

Sezirem,
bir kız dodağında öpülmemiş hal.
Ömürünü sındırmış sona.
Sanki;
Işık girdesi kayıtmaz, Ona.
Çırpıntım dedi:
Yaşamayıb hele...

Meyidini sevginle çimizdir.
Köksünü tabut kıl.
Kolay bir öpüşle,
kaytar gençlik ömrünü birde.

Çanoyu,
sevgi Tanrısında,
kopuz kırır suskunluğu aniden.

Uyanıram düşlerimden. Nenemden aldığım yaşanacakları anıram. İndi özümleşirem. Yalınka alma ağacı dibinde. Narin yağışlar, kadın kokusuyla nenemleşir. Dönüşür gözlerimin önüne unudulmuşluğum. Başım köksünde sanki. Saçlarımda barmakları. Çırpıntılarımız koşa atır da;

Bir ben, kopuzun kökleyerek çaldı tedirgin,
ilk önce deyir ses gibi ses baldı, tedirgin.

Baykuşluğu iller boyu sultan kesilirken,
tahtı üzü kuylu yere gün, kaldı tedirgin.

Bir kimse yakın durmadığından sorum üzre,
kalmış çözesiz gör nece, alçaldı tedirgin.

Boş çağla kıvanç sandığı ömrün, sonucunda,
darsız ipin öz boynuna, öz saldı tedirgin.

Öd oldu kırım bir gece, izsiz gibi çapkın,
topdan diye yok gün varını, çaldı tedirgin.

Son an soluğun derdi, geri vermeden andı,
yalnızlık ucundan acısu, aldı tedirgin.

Deme, derdin.... ardı var.


M.Ərğəvan

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

SƏggi boyu sƏs(4) Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz SƏggi boyu sƏs(4) şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SƏGGİ BOYU SƏS(4) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL