0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1461
Okunma

Akşam…
Yine saklandı güneş bulutların arasına
Sardı çevresini hüzün, yine hali bambaşka
Yine giyindi kızıllığı,
Ağlamaktan kızaran gözlerime eş
Bu akşam yine gönlüm, sensizliğime serkeş…
Hayat, hayat dediğin
Bir saklambaç, bir oyun.
Bir kovalamaca, Akşamla sabah arasında oynanan
Güneş bile arada, başını çıkarır da buluttan
Seni kimler sakladı, yoksun, gelmiyorsun
Gurub etti gönlüm, yine gönlüm, hep akşam…
Gözlerime çöker
Bir kara perde gibi, hayal kırıklıklarım
Kırılır paramparça olur, sensiz düşler hep yarım
Hüznüm kucaklar beni, şefkatli bir anne gibi
Sonra atar, sensizliğin soğuk kucağına, bu akşam...
Katlanamıyorum…
Katlanıyor bu akşam katmer katmer dertlerim
Buğulu camlardan topluyorum, ümitlerimi sessizce, siliyorum
Bir tek parmak uçlarımda kalıyor baş harfi isminin
Dokunduğum her yer sensin, baş harfi sensizliğimin…
Yağmur yağıyor
Köşe bucak yıkanıyor sokaklar
Nerde gizli yer varsa biliyor yağmur, ta gözlerimin içine kadar
Gözlerime mi yağıyor, yoksa gözlerimden mi akıyor yağmur,
Bilmiyorum, sensizim sırılsıklamım üşüyorum bu akşam.
Oda soğuk
Soba yanıyor gürül gürül
Ama ısıtamıyor beni, ışıtamıyor karanlığımı
Güneş gitgide uzaklaşıyor benden, arıyorum ay ışığını
Oyuna dalmış yıldızlarla hiçbiri yok,
Sen yoksun, gelmiyorsun bu akşam…
Yalnızım…
En korktuğum kadar yalnızım, bu akşam
Yalpalıyor kafamda düşünceler bir oraya, bir buraya çarpıyorum,
Duramıyorum, zamanı durduramıyorum
Giderek daha çok sensizim
Her an biraz daha kararırken akşam
ve gece oluyor
Güneş en uzak yerinde gündüzün şimdi
Renkler giyinmiş siyahı, matem tutuyor, benim gibi
Düşüyor gönlümün tualine, kül rengi yalnızlıklarım,
Sararıyor yaprak yaprak yaşanmışlıklarım, kapkarayım
Renksizim, sensizim, sensizlik sızım bu akşam…
EDA CEZAYİRLİ