22
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1553
Okunma
Ay Maria senin yüreğin taş değil
Aynalı bir dünya
Görüyorsun her şey sırla kaplanmış
Kurutmak için denizleri yuttular
Bir oluş sonsuz nesnelerden beslenme
Her çember fasit değildir sürükler rüyanı
Önce korkunç fırtınadan kaçarsın
Dört mevsim Vivaldi çalar kaşlarında
Alev alır İskoç çayırında saçların
Her nesne ince yağmurdur
Büyütür gemileri
Durgun bir ağaç seni bekler gölgesini red ederken
Ay Maria taşaklı bir radyo çalar karşı komşunun penceresinde
Yerçekimsiz ayakların kesilir tepelerden rüzgâr eserken
Uzaklardan gelir bulutlar
Kara haberdir harabelere düşen ay
Anaların memesinde sütleri kurur
Görünmeyen bir korkunçluk
Bütün bunlar giyindiğin giysiler
Bir yolu yok mu çıplak kalmanın
Güneş giderken dokunma aynadaki uçuşan havlara
Öğelere bezenmiş düştür ellerindeki cımbız
Bir yolu yok mudur dalgaların kırıklarını iyileştirmek
Çatladı çamurdan yapılan künk
Peynir kokuştu panayırda
Kepenkten sürgüler yığıldı göğsüne karmaşık
Havuz su toplayamaz
Bach kara kalemini çizerken kaşına
Ay Maria ay ay ay
Yağmur yok olmuş ellerin çorak toprak kokusu
Aysu
5.0
100% (25)