2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
982
Okunma

Kuytu bir mahsen köşesinde
Karantina altına alınıyor
Ellerinde zıbarmış avuçlarım
Mahşerden kalma
bir kapı tokmağı kadar
ağır ve öfkeliyken
kök salmak istemiyorum
bu tahta zemin üzerinde
tıbbi bir atık parçası gibi
büzüşmüş kalbimde
nüfus sayımı yapılıyor duygularıma
acı
keder
nefret
hepsi burada
y’ar ?
yok mu hala?
Ruhumu damıtıp şaraplaştırdığımda
Elimde bir şişelik hayat kalıyor sonunda
Otopsi sonucu anlaşılıyor
Tırnak uçlarımda hayat belirtisi kalmadığına
Seanslara bölünüyor umutlarım
Biri kurnazca pazarlamaya çalışıyor
Tıraşsız cesetlerimi
Koca yürekli dijital adamlar
Becerirken hayatımı
Tütün kokuyor küçük kırmızı ağızları
Gri parlak bir ayna gibi
Yankılanıyor sesim taş ocaklarda
Gece yarısı bir berduşun koynunda
Hiçleşiyorum
Kimyasal bir çelişki salgılanırken göz çukurlarıma
Mıknatısın diktatörlüğü gibi çekiyor beni kendine
Bütün tv programları düzerken beynimi
Flaşları patlatıyorum şakaklarıma
Sonra uzunca bir süre uyuyorum
Seni umuyorum
Rüyalarıma yoruyorum
Ve
Koridorun sonunda beliren sararmış gölgeni
Hırıltılı sesinle alıp
Saklıyorum seni
Yastığımın altına
Uyandığımda senden kalma
Birkaç boş parfüm kokusu kalıyor gırtlagımda
Kokuşmuş olan bedenin değil
Gezegenin kasıklarıydı aslında
Köhne bir morg köşesinde
Bir ceset kadar soguk
bir ölü kadar sessizim
harabeyim şimdi
ölmüşüm çoktanda
ellerim sıcak mı hala
acılarıma keder eklemişim hüzünlerime vuslat
her şeye sen demişim
gögsümde neştersiz ameliyat
..
bircan ceylan
5.0
100% (4)