1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1486
Okunma

sen benden gittin gideli zifri karanlığı içiyorum,
güneş hiç doğmadı ısıtmadı tenimi ellerim nemli
yüreğim sızlıyor dudaklarım tirek sesim kısık içimde hüzün
ağlıyorum sensiz geçen günlere /yüzüm yok telefon etmeye
bendenim ölmüş gibi ruhum matemde aşkın yasını tutuyor,
bedenim kara toprak istiyor ruhum fani dünyayı bir kavga var içimde
sen benden gittin gideli
gözlerim arıyor tan yerini doğmuyor güneş ısıtmıyor saçımı
ne tuttusam maffetmişim küskün sevdiğim erik ağacı
meyve vermiyor artık daları kırık yapraklar sarı
sen benden gittin gideli nar gibi kırmızı dudağın küskün
gülmüyor yüzün yıldız kadar parlamıyor gözün
bakışın kurşun ah manalı bakışın yok mu o bakışın
vijdanıma sıksan bir kurşun töhmet altında ölmezdim.
sen benden gittin gideli
için için parça parça oluyor gönlüm yanıyor bağrım
damağım kup kuru ot gibi bir kıvılçım çaksa yanacağım
kül olacağım
ve o küllerden sana bir sevdalı olarak doğacağım
çünkü benim ölüme bile itirazım var
oysa şimdi her şey yitik dalsız budaksız ağaç gibiyim
kuytu bir köşede her gün seni ağlıyorum kanıyor yaram,
bitmez çilelerde kaldı yüreğim
bu yaram nasır bağlarsa eğer o gün kafama kurşun sıkacağım
İRFAN KÖKTEN
5.0
100% (1)