3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
954
Okunma

Benim babam
Yağmura avuç tutardı
/damlada derya oluşturmak için
Koştururken deli bir küheylan
Penceresiz bir kaptıkaçtının
/manzarası olabilmek için.
Tozu, toprağa katardı
Rüzgarla kaptı ’kaçtı oynardı
Susmaz idi
Korkmaz idi
Görmez idi kimseyi
"O deniz görmemiş bir sahil idi
Yağmura avuç tutardı"
Avuçlarında gök
Avuçlarında yer
Avuçlarında beni saklardı
Deli bir küheylan gibi savrula-bilmem için
Yağmura avuç tutardı.
O deniz görmemiş bir sahil idi
Sonbaharları rıhtım
Dökülen damlaları deniz
Süzülen yaprakları yelken bilir idi
Yelkenler fora!..
/derken bir kaptan
Mayhoş bir dalgadan
/tatlı bir parça alabilmek için
Avuç tutardı
Benim babam
Deniz görmemiş bir sahil idi
O’nun yüreğinde işlenen cinayet
Beni yarım bıraktı
Yetim bıraktı.
Şimdi ben, sahilsiz bir denizim...
Mehmet Ali KARABOĞA
----------------------------------------
kaptıkaçtı
a. (kaptı’kaçtı)
1. Yolcu taşımakta kullanılan motorlu küçük taşıt ( Şiir’de 1."Kaptıkaçtı")
2. İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir tür oyun. (Şiir’de 2. "kaptı ’kaçtı")
Kaynak: Türk Dil Kurumu
5.0
100% (4)