Merhaba kızım
Ben
/doğmayan bir kızın babasıyım
Sen
/olmayan bir babanın kızısın
Dün felaketimi öğrendim
Şuan da felaketimi yazıyorum...

Ekmek gibi kursağımda bıraktılar seni
Çalı çırpı gibi yakıp, yıktılar beni
Felaketim oldu dudaklardan dökülen her harf
Ağladım kızım, bugün sana ağladım...

Pembe çiçekli dudakların
Kumrala çalan saçların
Deniz mavisi gözlerin
Hele bir de
Cennete çağırır gibi baba deyişlerin
Felaketim oldu artık
Ağladım kızım, bugün sana ağladım...

Seni düşlerimden bile aldılar
Daha odama sinmemiş kokunu,
Duvarda asılı duran hayaline sarıp
77.000 kat yerin dibine sakladılar
Yüreğimi yaktılar kızım
Yağmur bile söndüremez beni...

Merhaba kızım
Son satırlarımı hoşça kal diye bitiremedim
Ben doğmayan bir kızın babasıyım
Sen olmayan bir babanın kızısın
Ne merhabamız
Ne hoşça kalımız var bizim ama
Sen yine de hoşça kal kızım.
Merhaba kızım.

Mehmet Ali KARABOĞA