adımlar direniyor
arabalar çarpışıyordu

asfalta panik
bacaklara kramp giriyor
arabalar çarpışıyordu

köpekler tilki uykusunda
sivrisinekler erkete
arabalar çarpışıyordu

hurma ağaçları otuz metre
öksüz
kralın yurtluğunda
saraylar
öksüz
semiramis koyunda

ezan ezgileriyle mahmur çimene
bağdaş kurmuşlar
ellerinde tespih
acınıyorlar

muntazadan bir faruk geçti
mantarada nargile içti
arabalar çarpışıyordu

bir paçayı gümüşi balıklar gıdıklıyor
diğerini nadya sıyırıyor
güneş
kocaman
denizde boğuluyor

ahşap iskemlelerle payandalıyım
nadya sürahinin gerisinde
sürahi çürük masada
masa yarı beline kadar suda
kumsalda gölgeler işmarlaşıyor
arabalar çarpışıyordu

okaliptüsün altında
bir bucuk şiş kebap yedim
kuyruk yağının lezzeti yapışık
damağımda

tunuslunun bahçesinde
yeşil nane çayı içtim
birkaç elmalı tömbeki tüttürdüm

marpuca nadyanın dudakları
şişeye ada ekspresinin pervaneleri gömülüydü
arabalar çarpışıyordu