Ey yüreğim
Nereye...


Yalancı doğumlarından çıkıp Mayıs’ların
Eylül susmalarını karşılayan
Aralık ölümlerinde gezindi yüreğim



Kılıksız bir dilencinin gölgesi düşer köşebaşına
Bir tabela sessizliğinde beklerken sokakları
Adım konur çıkmazların heybetine
Telaşlı ayak seslerine karışan köpek havlamaları
Arka sokaklardan yansıyan hıçkırıklar
Kırılan bir camın canhıraş feryadı



Kanlıca’nın orta yerinde bir taşa
Vurur yürek besteleri, güftesiz
Kağıttan gemiler yapılıp salınır Beşiktaş’a
Balık avına çıkılır
Kıbrıs oltalarına takılan yemlerle
Kimbilir
Belki de bir denizkızı düşer bir gün kısmete...



Hani muhteşemdin
Hani fethi zor, Fatihi tekdin
Hey Yeditepe
Sen ne aşkları tüketip
Hangi masumlardan can alıp-verdin



Yine döner bakışlarım
Adımın verildiği sokağın karanlıklarına



Bir papatya düşer tabeladan
Bir ömür daha eksilir takvim yapraklarından
Yalancı Kasım’lardan
Vefa’ya inat...




Asimaral... 19 EYLÜL 2007