Dışarıdan yağmur sesi gelince güzel oluyor, insanı dinlendiriyor da,
Yağmurlu havaların özel bir hali vardır, eğer altında dolaşılmıyorsa,
Zorunlu dışarı çıkmanın da kendisine özgü bir güzelliği vardır, ama,
O da zordur, elde şemsiye varken ağır paket taşımak gerekiyorsa...

Paketlerden ağır olanları boş ele almak lazım, onlar orada güvendedir,
Ötekileri şemsiye elinde tutmak gerekir, onlar sırtımıza uzanacaktır,
Hem şemsiyeyi tutmak gerekiyor hem de paketleri düşürmemek lazım,
Hem eve ulaşmak gerek hem de ağırlıktan eğilen beli zorlamamak lazım...

Eve gelindiğinde yerleştirmek lazım, o da başka bir zorluk ama gerekli,
Alınanları yerleştirirken içlerinden güzel olanı seçim bekletmek gerekli,
O bir ödüldür, bekleyedursun, sırası gelince gündeme alınacaktır ama,
Öncelikli olarak paketleri yerleştirmek gerek, günün işi kalmaz yarına...

Televizyonda bir Kürtçe kanal denk geldi, türkülerini dinlemeyi severim,
Sözlerini anlamasam da önemli değildir, aynı yanıklığı ben de hissederim,
Çocukluğumun ezgileriyle kardeştir onlar, kiminin sadece söz değişiktir,
Önemli olan ezgisidir, onlar tüm yüreklerden doğaya yayılan birer ışıktır...

Bu kadar duygusallıktan sonra gerçeğe dönelim; kedi arkamdan içeri girdi,
Mutfakta yemek hazırlayıp çıkardım dışarı onu, yuvada beklesin annesi gibi,
Suları bitmez, yağmur besliyor onu, yemek de var ama kedi yine girmiş içeri,
Kapıda bir zaman durup seslendi bize ama sonrasında ne olduysa çıkmadı sesi...