0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2513
Okunma
susmanın ve ağlamanın
aşk ve hüzünle karıştığı,
sayısız sensizlikle yatılıp
yeni bir tufanla uyanılan,
sabahsız bir gecede yaşadım.....
şimdi acıların izi üzerinde,
gönlümün yeni kıyametini ararken
hep küllerimi buluyorum
ve içten içe
aynı masalın yalnızlığında
dağılıp gidiyorum şehrimin sokaklarında....
ve köpeklerin donmuş seslerinin
anılarıyla buluştuğu
köşe başlarında,
yüreğin gümüş bir zamanla titrediği,
yerde duruyor
başka aşkların çiçekleri....
oysa pazartesi ya da salı olmuş ne farkeder
aşık olurlar
ve
ölürler ağır ağır,
bir çizik bile bırakmadan ölümün camlarında....
belki,
yarın biri beni çağıracak,
kapıları hep ölüme açılan
hüzün bağlarından....
belki de
gönlüne beyazlar giyinip
demokrat karşılığımı bulacak aynalarda..
şimdi
içimde yarım yamalak
son bir güneş parçası da akıp gidiyor
bir yaban çiçeğinden....
kederlerim ise,
hep bir haziran renginde;
güneşe dayanıklı.......
5.0
100% (2)