1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1640
Okunma
“ben “ ve son . . .
Kendi narsisliğinde yaşıyor insancıklar
Tatminsiz ego’nun göbek bırakan köleleri . . .
Perde arkasına kafa uzatmayan cahil bilginler
“Bir ben bilirim ve ben bir beni bilirim “
Narasını slogan yapıp vicdanına haykıranlar
Ahmaklığın zirvesinde kendi portresini bayraklaştıranlar
At güzlüklerine ayna monte edenler . . .
Görme hissini gözlerin sanan süslü serseriler
Dünya gerçekliğine toslayacaklar elbette
Yüksekten yere çakılır gibi paramparça olacaklar
Tüm hisleri dağılmış . . .
Ve benlik kokan yürekleri akbabaların ziyafetine sunulacak
Yarım kalmış evrimleri kemiklerini sızlatacak Darwinin
İnsan kendini yükselttiğinde sürünerek aşşalığa çekilir
Hayvandan da aşşalığa varacak ruhları
Sonra yüzlerine yansıyacak ruhlar ve meymenet elini ayağını çekecek. . .
Özene bözene süsledikleri yüzleri kabirle tanışacak
Benliklerini sunacaklar haşeratlara
Toz toprağa bulaşacak teni birde onun tadına bakacak
Kasılarak geçecekler sırattan
Düştüğüne yanmamak için kasım kasım kasılarak . . .
Benliklerine binip ateşe sürecekler bineklerini
Don kişot çılgınlığında Mehmet Akif gerçekliğini tanıyacaklar
Onlar hayal kurdukları dünyadan realist mekanlara varacaklar
Ve benlikleri ilk kez kendisinden farklı şeyleri görecek
Kabul edip tüm varlıkları zıkkımın köküne asacaklar varlıklarını …
Oğuz Ertürk 14/12/11