4
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1011
Okunma
Oradaydık ,
Ellerimizde düş bezleri
Gördüğümüz göreceğimiz ne varsa
Neler varsa neler yok olduysa , neler oldu bittiyse
Neme lazım demeden arıtmak için her şey-leri
Temizleyebilmek için bulanmış ne kadar ırmak varsa
Vasıflı vasıfsız ırgatlar gibi
Saç tellerimizin en mat yerlerini dahi süpürge ederek
Yüreklerimizin var gücüyle
Birimizin elinde gün batımı
Birimizin elinde diri bir sabah
Birimizin elinde dudak değmemiş bir gece
Belki diye belki
Belki en inatçı ruh lekelerini bile temizleyebiliriz diye
Belki kirletilmiş masalların kirden tanınmaz halde olan harflerini
Belki de gün ışığına çıkartabilir miyiz diye yeniden
Bir belki-nin bile kalp katında kutsal olduğunu, olacağını bilerek
Oradaydık işte yine
Birbirimize ördüğümüz kaskatı duvarların isini alabilir miyiz diye
Bir uçurumu daha dümdüz bir ova olmaya ikna edebilir miyiz diye
Ucu kanatan kayalığı dahi, uysal deniz mercanı olmaya ikna edebilir miyiz diye
Bu diye-ler yüzünden yine
Hazırlı geldik de
Ceplerimiz ağzına kadar ılık ve mazlum iknalarla dolu ondan
Ondan bu deyimler dilimizin altında bir sürüngen gibi :
Akrebin akrebe ettiğini biz mi ettik yoksa demeden artık
Artık demeden ve geçmişe umut ağaçlarında biriken süngerlerden çekip
Hem kökü hem dalı düşünüp aynı zamanda
Ağaca ağaç gibi bakıp
Neden dikenlisin diye taşlamadan
Oradaydık işte
Her bir yanımızda
Başı boş , eli yüzü yaralı ağıt
Zedelenmiş, ağlamaklı ağıtlar
Belki diye
Belki acıtmadan ezgilerini
İncitmeden tarihlerini
Tekrar kasırgasız bir sevda verebilir miyiz diye
Oradaydık ve
Ekmek bulamazsak pasta da yemedik
Bir harf verenin kırk düş boyu kölesi olduk
Kol kırılır yen içinde kalır demedik
Sardık sargıladık hasta gözyaşlarımızı
Oradaydık işte hepimiz temizlenirken ve temizlerken
Belki diye
Belki bir nehrin kıyısında çömelmiş
Kucağımızda ney müzikleri
Gözlerimizin, yüreklerimizin, bakışlarımızın, heyecanlarımızın
İlk halini izleyebilir miyiz diye bir kez daha
Hem varken hem yokken
Karanlıkla aydınlığın tam birbirlerine yapıştığı yerde
Bütün iyi niyetimizle geçerken göğüslerimizin içindeki bu mevsimlerden
Biliyoruz
Nafiledir soluklarımızı sayıp çentik atmak
Son rüyaya varacak soluğun izindeyiz asıl
Soluk soluğa düşlerken, şiirlerle dönen semazenler gibi
İşte o yüzden
Hepimiz oradayken
Bir kez daha selam olsun
Balkonlarındaki sardunyaları okşayan
Ademlere Havvalara…
Oktay Coşar
5.0
100% (12)