1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
866
Okunma
ve şimdi benim lisanını bile bilmediğim birine dokunuyor ellerin
suretinde süzülürken suretin
vakit erken
karanlıktan önce değmemeli ten kimsesizliğe
ve şimdi ben kimsesiz bir vakit içinde
ikindi mi
akşam mı unuttum derken
ruhumdaki sancıların sanrısı deli ediyor sarmalanan yanlarımı
yanlarım ki sadece sola ayrılıyor
ve böylece solcu bir kimlik buluyorum kendime
böylesi bir acıdan da sağ çıkamıyor ruhum
acayip bir komünist oluyorum
ve her yanım devinim sancılarıyla devrim içinde
ve ve ve ...
kendini kendine bağlayamayan bir bağlaçla
kendi kendime zamir olduğum oluyor
adımın yerine tutamasam bile
adım adım sökülüyor ayaklarım yerinden
adım adım adın siliniyor bir otel odasında dilimden
sen
henüz rüyaya dalacak bir vakit bile değilken
avuç içlerini unutup teninle yaslanıyorsun
kimliksiz misafir ettiğin mihmandarlık içinde
ki...
ev sahibi bendim sen olunca kendime
kendimden çıkınca kapıyı kapatıyor
sana uğradığımdan sonra da kilitler vuruyordum kilit üstüne
anahtar kayıp şimdi de
numarasını bile bilmediğim o odada
sen kapanıyorsun başka birine
ve şimdi lisanını unuttuğum senin
yabancı biri olduğunu işliyorum iliklerime
irinimden ayırıyorum
ezanı dinliyorum sessizce...
her bir çağrı senin gitmendir
ve her bir çağrı soyutlaşmış zamanın zehrindendir...
5.0
100% (5)