0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1531
Okunma

çöktü yine bir sis ulu dağın üstünden
bu şehrin üzerine
yonutulmamış ışığı var
cehennem deredinde
kar/lar düşer bin bir lapa
bin bir parça
yüreklerin kılçalının içine
saat gecenin üçü
kent mi sustu ?
ben mi sustum ?
yüzümden düşen bin bir parça
bin hüzün !
ağır aksak bir uykunun
üstünde ki !
gözlerim
huysuz ölüm kol geziyor
aort damar için/de
pıhtılanmış do perdesi
alaturka çargahından
kızıl kan !
neyim var ki...?
ne ararsın eyy ölüm..?
sarı ipek hekim yaka
iş
ve
éda
gömlek mi ?
atlas yelek
altın saat
gıcır acar,At altım da çizme mi ?
bir baksana çam ağacı kapılmış ya ?
kar lapası...!
boğucu rüzgarına
göz yaşı var ?
her hanede
ah’lar vah’lar !
alınganlı bakışlar
yine daldı bu gözlerim
çekip gitti köyüme !
ardım da ağlayacak kimim var ki ?
be ölüm ?
helallaşmak..!
melelleşmak artık benim neyime
toplamışam tas tarağı
tas tamam
sen
hazırsan
ben
hazırım
ey ölüm !
Kadir Haktan TÜRKELİ
5.0
100% (1)